İneklerin Yazlık Dertleri

İneklerin Yazlık Dertleri

İneklerin yazlık dertleri yani inekler yaz aylarında bir dizi problemle karşılaşabilirler. İnekleri aşırı sıcaklık rahatsız eder ve strese sebep olur. “Aşırı sıcaklar çok sürmez” diye düşünülebilir. Ancak; inekler için 22 °C ’nin üzerindeki sıcaklıklar strese sebep olabileceğinden, ülkemizin hemen hemen her yerinde yaz ayları “stres ayları” olarak kabul edilebilir. Diğer bir yaz problemi sineklerin yarattığı stres ve taşıdıkları mikroplardır.

Sinekler ve Taşıdıkları

Sineklerin naklettiği mikropların başında da meme iltihabı yapan mikroplar gelir. Çoğunlukla “yaz mastitisi” adı verilen bu problemin yanı sıra, sineklerin mavi dil hastalığı, üç gün hastalığı, pembe göz hastalığı, epizootik hemorajik hastalık, Akabane gibi hastalıkların bulaşmasından, IBR ve brusellozun ise mekanik olarak naklinden sorumlu oldukları da unutulmamalıdır. Demek ki; yazın sinek mücadelesine, sağım esnasında “temiz ve kuru” sistemine dikkat edilmezse “mastitis” le karşılaşmak kaçınılmaz bir sonuçtur. Sıcaklık stresiyle ilgili olarak ise bunun çok daha fazlası problemler ortaya çıkar. Yazın inekleri serinletmezsek süt miktarları düşecektir. Böylece başlayan problem orada kalmayacak, “zincirleme kaza” şeklinde son atmama, döl tutmama, rahim iltihapları, ketosis, süt yağının azalması ve topallık olarak devam edecektir.

Süt miktarının azalması ilk görülen ve en belirgin sonuç olduğundan çoğu üreticilerimiz tarafından bilinir, farkına varılır. Fakat; hemen farkına varılmayan problemlerin başında döl tutmama gelmektedir. Sıcak günlerde yapılan tohumlamaların başarısızlıkla sonuçlanma ihtimali çok yüksektir. İneklerin döl yoluna döllenme yeteneğinde yumurta atamamaları, yumurtanın enerji noksanlığından yumurtalıktan atılamaması, ya da erken embriyonik ölümler sıcak günlerde başa gelebilecek dertlerdendir.

İneklerin Yazlık Dertleri “Sıcaklık”

Sıcakta, eğer serinletme tedbirleri almamışsak, inekler sarsıla sarsıla, sık sık ve ağızlarını açarak nefes alırlar. Bu durum enerji kaybına sebep olur. İneğin kalbi daha çok atar. Vücut daha fazla efor sarf eder. İnek adeta sıcaktan yorgun düşer. Ama; bunu karşılayacak miktarda yemi tüketemez. İhtiyacı arttığı ve daha çok enerji alması gerektiği halde, daha az yem yer, daha az enerji alır. Enerji eksikliğiyle ilgili problemlere yatkınlık kendini gösterir. Çok soluma karbondioksit atılımı ile birlikte vücudun asit rezervini azaltır. Vücut otomatikman asit – alkali dengesini kurabilmek için idrarla karbonat atar. Vücudun alkali rezervi tüketildiğinden asidoz olayı şiddetlenir. Görüldüğü gibi sıcaklık, vücudu normal işleyişinden başka bir yola saptırır. Sıcak günlerde doğum yapan inekler sonunu atmakta, ya da rahim içerisindeki kalıntıları kasılma suretiyle dışarı çıkarmakta zorlanır. Rahim içi boş ve pörsümüş bir balon gibi kalır. Kendini temizleyemez ve iltihaplanır.

Öte yandan asit ortam ayaklarda, tırnak içindeki canlı bölgenin şişmesine ve iltihabına sebep olur. Yazın sıcak günleri geçer. Sonbaharda ayak hastalıkları artar. Aslında asıl problem olmuş, geçmiştir. Hasar topallık ile devam eder. Bunun yazın sıcak günlerinin yarattığı bir problem olduğu da çok kimsenin aklına gelmez.

Süt miktarının ve yağının azalmasını, döl tutma problemlerini, ketosisi, rahim iltihaplarını ve topallığı önlemenin yolu, yaz aylarında inekleri serin tutmaktır. Barınak dizaynında duvarların olmaması, çatıda bir açıklık bırakılması, çatının yüksekliği gibi doğal havalandırma yöntemlerinin yanısıra, çapının on katı mesafede dizilen vantilatörler ve duşlama gibi mekanik soğutma önlemleri de alınmalıdır. Ayrıca ineklerin özellikle gece saatlerinde önlerinde yem bulundurulması, gündüz aşırı sıcak saatlerde yemek istemedikleri miktarın gece alınmasını sağlamak açısından yararlı olur. Yemlere asidoz dengeleyici katkı maddelerinin katılması da iştahın kesilmemesi ve ileride topallık oluşmaması için özellikle tavsiye edilir.

Keneler

İneklerin yazlık dertleri arasında keneler ve kenelerin naklettiği kan parazitlerini de saymak gerekir. Bölgesel olarak görülebilecek bu hastalıklar theileriosis, babesiosis ve anaplasmosis olarak sıralanabilir. Kene mücadelesi en öncelikli yapılması gereken işlemdir. Theileriosis için aşılama ve tedavi, diğer iki kan paraziti hastalığı içinse tedavi şansı vardır.

Exit mobile version