İnekler Asla UNUTMAZ. İyi günler daha önce ineklerin bazı özelliklerini anlatan bir yazı paylaşmıştım. O yazıda ineklerin en önemli özelliklerinden birinin de unutmamaları olduğu belirtiliyordu. İneklerin bu özellikleri yıllar önce yaşadığım bir anıyı hatırlattı, bu anıyı siz meslektaşlarıma ve öğrencilerimize yararlı olur diye paylaşmak istedim.
Asistanlık yıllarımda bir ineğin doğumdan sonra ayağa kalkamadığı şikayetiyle çağrılmıştım. Doğum sonra inek ayağa kalkamadığından 2 farklı meslektaşımızı belirli aralıkla çağırmışlar, önce birincisi hipokalsemi diye kalsiyum, dekstroz, vitamin B1 uygulamış, fakat inek kalkmamış, ertesi gün başka bir meslektaşımızı çağırmışlar o bakmış, durumu değerlendirmiş, bir yorum yapamamış fakat o da kalsiyum uygulamaya karar vermiş, birkaç birşey daha yapmış, fakat inek ayağa kalkmamış. Hayvan sahibi ineğinin yediğini, içtiğini, idrarını yaptığını, dışkıladığını veterinerlere söylemiş. (Bu arada önemli bir not hatırlatmakta yarar var, doğumdan sonra yatıp kalkamayan inek yiyor, içiyor, dışkılıyor vs asla hipokalsemi olamaz).
Vatandaş bunun üzerine tedaviler başarısız olunca ahırında yatan ineğini ayağa kalkar umuduyla beklemiş, fakat inek kalmamış. Bunun üzerine kestirmek için bir kasapla anlaşmış, kasap ineği satın almış ve mezbahaya götürmek üzere ahırın oraya gelmiş, inek kalkmıyor diye kamyoneti ahırın içine sokmuşlar, zar zor arabaya yüklemişler. Mezbaha vardıklarında ineği indirecekler birden inek ayağa kalkmış, çok şaşırmış, aşağıda yürütmüş inek ayakta, yürüyor. Sahibi de süt veriminin iyi olduğunu söylemişmiş, kasap ineği kestirmekten vazgeçmiş. İneği evine götürmüş, birkaç gün geçtikten sonra satan adam ineği kestirip kestirmediğini sorunca kestirmediğini, ineğin ayağa kalktığını ve her şeyin şu an normal olduğunu söylemiş. Adam büyük bir hışımla kasabın evine gitmiş ucuza sattığı ineğini geri almak istemiş, sattığı rakamın üzerine biraz para vererek ineği geri almış, eve getirmek için kamyonete yüklemiş, çok mutlu olmuş ineğini geri aldığı için.
Eve gelmişler ahırın dışında ineği kamyonetten indirmiş, ahıra doğru yürümüşler, inek ahırın kapısından girdikten sonra inek pat diye göğsünün üstüne düşmüş. Çok şaşırmışlar, yine ne oldu diye. Beni bir komşusu önermiş, beni çağırdılar. Biz o yıllarda sıkça hastaya giderdik, meslektaşlarımızdan biraz fiyat olarak yüksek ücret alırdık fakat müşterimiz çoktu. İşini iyi yaparsan vatandaş hiç itiraz etmeden parayı öderdi. Bu arada öğrenci arkadaşlarımıza küçük bir not olsun. Ucuza yapmak asla çok müşterin olur anlamına gelmez. Bazı müşteri kaliteye bakar.
Neyse ahıra gittim, ineğin derecesi, solunumu normal, tüyleri parlak, bakışları canlı, yemini yiyor, arkasında dışkısı var, yeni dışkılamış. Hayvan sahibi endişeli, ya inek kalkmazsa diye düşünür gibi. Gerekli muayeneleri yaptım, herşey normal gözüküyor. İneğin ayağa kalkmaması metabolik bir sorundan kaynaklanmıyor gibi. Kırık, çıkık, paraliz de yok gibi. Aklımda bazı sorular belirdi, ilk sorum şuydu, bu inek bu ahırda hiç düştü mü?. Sahibi düştüğünü söyledi. Bu cevabı duyunca içimden işte tamam sebep bu olabilir dedim. İnek ahırda düştüğünde şiddetli acı duydu, ayağa kalktığı zaman aynı acıyı yaşamamak için ayağa kalkmıyor diye düşündüm. İneğin başına yular bağladık, birkaç kişiyle ittire ittire ahırın dışarısına çıkarttık, inek bir anda ayağa kalktı, fırladı koşarak sağa sola gitti. Bir süre dışarıda kaldı, bende nedenin bu olduğuna karar verdim. İneğin bir kaç hafta dışarıda kalmasını söyledim ve korkusunu bu şekilde yeneceğini düşündüm, büyük bir mutlulukla eve döndüm.
Vatandaş akşam beni tekrar arayınca eyvah dedim, umarım bir sorun yoktur diye düşünürken, hayvan sahibi ineği üşür diye ineği ahıra sokmak istemiş, inek direnmiş fakat zorla sokmuşlar fakat inek pat diye kendini yere bırakmış, yine yatmış. Tekrar gelmemi istedi. Bu durum bana birkaç saat önceki yazıda paylaştığım ineklerin yaşadıklarını uzun süre unutmadıkları gerçeğini hatırlattı, bu anımı sizlerle paylaşmak istedim.
İnekler Asla UNUTMAZ Sonuç Olarak
Sonuç olarak hekim olarak hayvanların gösterdikleri bazı davranış değişikliklerini her zaman hastalık olarak bazen bir tepki, bazen kızgınlık veya korku veya acı duymadan yapabileceklerini düşünmemiz lazım. Örneğin geçen hafta yaptığım bir operasyon sonrası bir kedi hiçbir sorunu yok iken günlerce mamasını yemedi, evin her tarafına idrarını yapmış, sahibinden hep uzak kalmayı tercih etmiş, yani onu kendisine acı çektirttiği için cezalandırmak istemiş, tıpkı çocukların yaptığı gibi. En içten iyilik dileklerimle.
Prof.Dr. Ayhan BAŞTAN
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi