İnaktif aşı mı, mRNA aşısı mı?

İnaktif aşı mı, mRNA aşısı mı?

İnaktif aşı mı, mRNA aşısı mı?. Dünya genelin de COVID-19 pandemisi olanca hızıyla devam ederken bu hastalığa karşı aşı geliştirilmesi de küresel bir amaç haline gelmiştir. Birçok ülkede çok sayıda COVID-19 aşı çalışması devam ederken çalışmalara geleneksel olarak başvurulan yöntemlere ek olarak daha önce hiç ruhsatlandırılmamış yeni teknolojiler de eklenmiştir. Normalde, yeni bir aşının geliştirilmesi, test edilmesi ve lisanslanması on yıl veya daha fazla sürebilir; ancak COVID-19 bu süreci önemli ölçüde hızlandırılmıştır. Farklı aşı çalışmalarını yakından takip eden Türkiye, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bir “inaktif” virüs aşısının temini için sözleşme imzalandığı, bir mRNA aşısı için de görüşmeler devam ettiğini açıkladıktan sonra ülke genelin de hangisinin daha güvenilir olduğu tartışılmaya başlandı.

Tıp dergisi Lancet ‘te yayınlanan bir makaleye göre Çin de inaktif yöntemle üretilen aşının güvenli olduğu iki CoronaVac dozunun 18-59 yaş aralığındaki yetişkinlerde iyi tolere edildiği ve orta derecede bağışıklık oluşturduğu ifadelerine yer verilmesine rağmen aşıyla ilgili vatandaşların kafasında birçok soru işareti bulunmaktadır. Aşının yan etkileri neler? Neden Pfizer/Biontech ya da Moderna aşısı değil de Çin aşısı? Aşı yeteri kadar etkinlik sağlıyor mu?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada “İnaktif yöntemle üretilen aşılar daha güvenilirdir. Tarihte bilinen en iyi yöntem budur. Bunun uzun vadeli sonuçlarını biliyoruz. Virüsün genetik yoluyla geliştirilen mRNA aşıları, kısa vadede iyi sonuç verdi. Ama orta ve uzun vadede nasıl bir etkisi olacağını bilmiyoruz” ifadelerini kullanmıştır. Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın bir gazeteye verdiği demeçte “İnaktif aşıların temeli, virüsün bütün bedeninin inaktif hale getirilip canlıya verilmesi ve ona karşı vücutta antikor ürettirilmesine dayanıyor. mRNA aşısı ise moleküler biyoloji teknikleriyle üretiliyor ve mRNA da zaten insanlarda bulunan, protein sentezleme ile görevli bir genetik şifre. Bu yöntemlerin birinde aşı biyoteknolojik metot ile üretiliyor bir diğerinde ise inaktif veya ölü bir virüsün kendisi aşı haline getiriliyor.” ifadesini kullanmıştır.

Bakıldığı zaman inaktif aşının kontaminasyondan etkilenmemesi, enfeksiyon oluşturmaması, etrafa bulaşıp yayılmaması avantajları iken bağışıklığının kısa sürmesi, iyi bir inaktivasyon yapılmadığı zaman infeksiyona neden olması, yüksek dozlar halinde kullanılması dezavantajları olarak kabul edilebilir. mRNA kullanılarak aşı üretimi uzun bir süredir araştırılan bir tekniktir fakat bu yolla aşı üretmek pek kolay değildir ve bugüne kadar bu yolla üretilen hiçbir aşı onay almamıştır.

İnaktif aşı mı, mRNA aşısı mı? Sonuç

Sonuç olarak aşılar, bu salgına karşı elimizde olan en güçlü silahlardır. Bu süreçte aşılar onay alacak olsalar bile, temkin elden bırakılmamalı, maske, hijyen ve sosyal mesafe kuralı uygulamaları salgın uluslararası ölçekte ve tamamen kontrol altına alınana kadar devam etmelidir.

Kaynakça

Kaynakları görüntülemek için tıklayın...
  • Dr. Pınar OKYAY COVID-19 Aşı Çalışmaları Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD Türk Tabipler Birliği COVID-19 Pandemisi 6. Ay Değerlendirme Raporu
  • ttb
  • evrimagaci
  • yenicaggazetesi
  • sozcu
Exit mobile version