Hititlerde Veteriner Hekimlik, M.Ö, 2000 yıllarında Orta Asya’dan gelip Küçük Asya’da yerleşmiş olan Hititler bu topraklar üzerinde ileri uygarlık gösteren bir imparatorluk kurmuşlardır. Hükümet merkezi olan Boğazköy’de yapılan kazılarda Hititlere ait kanunlar Hugo Winckler tarafından meydana çıkartılmıştır. M.Ö. 14 üncü yüzyılda yazılmış olan bu kanunları Bedrich Hrozny okuyabilmiştir.
Et kültürünün önemli bir belgesi olan bu kanunlarda hayvanlar konusunda 34 madde bulunmaktadır. Bu maddelerde özellikle boğa, inek, koç, koyun, teke, keçi, domuz ve atların çalınması, herhangi bir organının sakatlanmasına sebep olunması gibi hallere karşı cezalar görülmektedir. Genellikle tarihçiler atın Yakın Doğuya Hititler tarafından getirildiği kanısındadırlar. At daha çok harp, savaş ve av arabalarına koşulurdu. Bununla beraber at yetiştirilmesine, özellikle idman ve terbiyesine çok önem verilmiştir, Bu konuda etraflı bilgi veren yazıların bulunduğu kazılardan anlaşılmıştır.
M.Ö. 14 üncü yüzyılda kil tabletler üzerine yazılmış olan bu eser B. Hronzuy tarafından Fransızcaya çevrilmiştir. Tabletlerin yazarı Mitanni imrahoru Kik Kulis‘dir. Dört kolon üzerine yazılmıştır. Çok etraflı olarak atların talim, tımar ve beslenmelerinden bahseder. Örneğin 1 inci kolonun son kısmında “Sabah olunca atları ahırdan çıkarır, arabaya koşar ve 2 1/2 fersah (15 km) eşkin yürütür, sonra 7 iku (420 m) dört nal koşturur. Sonra geriye dönerek 10 iku (600 m) dörtnal koşturur. Sonra yerine dönünce atların koşumlarını alır, ihtimamla tımar eder, ağızlarına burunsalık koyar ve onları kazıklara bağlar. Öğle olunca onlara taze ot yedirir. Sonra gün (güneş) iki dirsek (kulaç) miktarı dönünce (20 dakika kadar sonra) onları sular. Bundan sonra kazıklara bağlar. Akşam olunca arabaya koşar, 1 fersah (6 km.) kadar eşkin yürütür. Sonra onları geri getirince koşumlarını alır ve ihtimamla tımar eder, ahırlara sokar, bütün gece kıyılmış taze ot yedirir. Sabah olunca atları ahırdan çıkarır ve gene arabaya koşar.” denmektedir.
Tabletlerin devamında belirli bir süre için her gün başka idman tarif edilmektedir. Bu usuller bugün İngiltere’de uygulanan idmanlara çok benzemektedir.
Hipolojinin bu derece ileri olduğu bir uygarlıkta hayvan hekimliğinin de önemle yapıldığına inanmak yerinde olur. Hititlerde veteriner hekimliği Sümer ve Babil etkilerini taşımaktadır. Sümerlerde kullanılan çivi yazılı, kilden yapılmış model karaciğere Boğazköy kazılarında da rastlanmıştır. Etilerde iş hayvanı olarak daha çok sığır kullanılıyordu. Arı yetiştiriciliği çok önem kazanmıştı.
Kaynakça
Veteriner Tarihi, Prof. Dr. Nihal Erk, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1966, 23-24.