Fasciola Hepatica (Yaprak kelebeği)

Kelebek Paraziti

Fasciola Hepatica (Yaprak kelebeği)

Fasciola Hepatica (Yaprak kelebeği)

Fasciola hepatica (Yaprak kelebeği)

Yayılışı: Yurdumuz dahil dünyanın birçok bölgesinde görülür.

Morfoloji: Makroskobik: Genç erişkinler, karaciğere geldiklerinde birkaç milimetre uzunluğundadır. Biçimleri mızrak ucunu (lanset) andırır. Bunların rengi beyazdır. Olgunlaşmış erişkinleri zeytin yaprağına benzer.

 

Fasciola Hepatica ‘nın Morfolojik Görüntüsü

Bunların uzunluğu 3,5 cm’ye kadar ulaşır. Ön taraflarında belirgin konik bir çıkıntı vardır. Bu çıkıntının her iki yanında tipik omuz çıkıntıları bulunur. Vücut kenarları arkaya doğru birbirine yaklaşır. Arka uç Fasciola gigantica ‘ya göre sivridir. Olgunlaşmış erişkinlerin rengi petrol yeşilidir.

 

Mikroskobik: Tegument üzerinde uçları arkaya dönük dikenler vardır. Ağız ve karın çekmenleri kolayca görülür. Karın çekmeni omuz hizasında orta hatta yer alır. Yumurtaları oval ve sarı renklidir. Bir kutbunda kapak bulunur. Büyüklüğü ortalama 150 X 90 μm dir.

Sonkonakları:

Başlıca ruminantlardır. Ancak insan dahil birçok memeli hayvanda da gelişir.
Genç erişkinler karaciğer parankimasında görülür. Olgunlaşmış erişkinleri ise safra kanallarında yerleşir. Nadiren sapık parazit olarak insanlarda deri altı, akciğer ve diğer bazı organ ve dokularda görülür.

Arakonakları:

Yurdumuzda bilinen arakonağı Lymnaea truncatula ‘dır. Bu salyangoz pH yönünden hafif asit olan bataklık arazilerde amfibik bir yaşam gösterir. Diğer bazı Lymnaea türleri de arakonaklık yapabilmektedir.

Lymnaea Truncatula Salyangozu

Fasciola Hepatica (Yaprak kelebeği) ‘nin Yaşam Çemberi (Biyoloji)

Safra kanallarında yaşayan olgunlaşmış erişkinler yumurtalarını buralara bırakır. Bunlar safra kanalları yoluyla bağırsağa, oradan da dışkı ile dışarı atılır. Yumurtaların gelişebilmesi için nemli veya sulu bir bir ortama gereksinim vardır. Yumurta içinde mirasidyumun gelişmesi 22º C’ta 14-17 günde olur .

Ancak bu süre çevre sıcaklığına bağlı olarak birkaç aya kadar da çıkabilir. Mirasidyum geliştikten sonra sulu bir ortamda yumurtanın kapağını açar.

Bu işte ışık önemli bir faktördür. Çünkü ışık etkisi ile mirasidyum bir enzim salgılar ve bu yumurta kapağını açar.

Serbest kalan mirasidyum suda yüzerek uygun arakonağı arar. Bunlar 24 saat kadar bir süre yaşarlarsa da çoğunluğunun salyangozu enfekte edebilme kabiliyeti üç saatle sınırlıdır. Mirasidyum salyangoza girdikten sonra burada sırasıyla sporokist, redi ve serker dönemleri gelişir.

Ortamın kurak olduğu durumlarda ikinci bir redi dönemi (kız redi) daha gelişir. Arakonağın yaşadığı ortamdaki su çekilirse salyangoz kendini çamura gömer. Burada aylarca enfekte olarak yaşamını sürdürür. Arakonağın bulunduğu ortama tekrar su geldiğinde salyangozlar çamurdan çıkarlar ve bir anda bol miktarda serker çıkarmaya başlarlar. Serkerler arakonağı terkederek suda yüzmeğe başlarlar. Temiz su serker çıkışını uyarır. Serkerlerin çıkışı 9-26º C arasında olur. Bunlar suda bulunan bitki, bitki yaprakları veya diğer cisimlere yapışarak kistlenir ve böylece sonkonak için enfektif dönem olan metaserkerler meydana gelir.

Mirasidyumun yumurtayı terkedişinden metaserkerlerin oluşmasına kadar geçen süre en uygun (optimum) koşullarda en az 5-6 haftadır. Tek bir mirasidyumla enfekte salyangoz 600 kadar serker çıkarabilir. Yumurta içinde mirasidyumun, arakonak içindeki larva dönemlerinin ve bizzat arakonağın kendisinin gelişmesinde en uygun ısı 22-26°C ‘dir. Bunların gelişmeleri ortamın ısısı 10°C ve altına düşerse durur. Uygun şartlarda yani nemli ve serin bir ortamda bir yıla kadar bir süre canlı kalabilirler.

Sonkonaklar metaserkerli otları yiyerek enfekte olurlar. Bağırsaklara gelen metaserkerlerin kist duvarı yırtılır ve genç erişkinler kistten çıkar. Genç erişkinler bağırsak duvarını delerek peritona oradan da karaciğere ulaşırlar. Bu olay yaklaşık bir haftalık bir süre içinde olur. Karaciğer kapsülasını delerek içeri giren genç erişkinler parankim hücrelerini yiyerek tünel kazarlar. Bunlara parazitin göç yolları denir. Parazitlerin parankimadaki göç süresi yaklaşık 6-7 haftadır. Bu sırada parazitler giderek büyürler.

Bu süre sonunda parazitler önce küçük safra kanallarına oradan da daha büyük safra kanallarına hatta safra kesesine giderler ve eşeysel olgunluğa erişerek yumurta çıkarmaya başlarlar. Bunların safra kanallarına girmesinden yumurtlamaya başlamalarına kadar geçen süre yaklaşık 4 haftadır. Böylece metaserkerlerin alınmasından parazitlerin yumurta çıkarmaya başlamasına kadar geçen süre (prepatent süre) yaklaşık 11-12 haftadır.

Fasciola hepatica ‘nın tüm biyolojisini tamamlayabilmesi için optimum koşularda en az 17-18 haftaya gereksinimi vardır. Fasciola hepatica sonkonakta uzun süre yaşayan parazitlerdir. Bunlar koyunlarda 11 yıla kadar yaşar. Koyunlarda uzun süre yaşamasının nedeni tegumentin üstünde yer alan glikokaliks örtüsünün antijenik yapısını sürekli değiştirerek konağın immun sistemini atlatması ve parazitin salgıladığı bazı moleküllerin immünosupressör etki yapmasıdır. Fakat sığırlarda yaşam süresi bir yıldan kısadır. Sığırlarda prenatal enfeksiyon da görülmüştür. Parazit insanlarda 6 yıl kadar yaşayabilmektedir.

Fasciola Hepatica ‘nın Epizootiyolojisi

Fasciolosis hepatica meraya bağlı bir enfeksiyondur. Metaserkerler silajda canlılığını hemen yitirir. Kuru otta ise bir aya kadar canlı kalır. Hayvanlar enfeksiyona merada metaserkerli otları yiyerek yakalanır. Etkenler kışı sonkonaklarda erişkin olarak, merada yumurta içinde, arakonak içinde veya otlara yapışmış metaserker olarak geçirir.

Fasciolosis hepatica ’ın epizootiyolojisinde rol oynayan faktörler şunlardır:

1-Arakonakların gelişmesine uygun alanların yaygınlığı:

Arakonakları amfibik özelliğe sahiptir. Suya ve çamura girip çıkarak yaşarlar.

Bunların ideal gelişme yerleri;

Bu gibi alanların fazlalığı enfeksiyonun yoğunluğunu yani konaktaki parazit sayısını artırır.

2-Yağış rejimi ve toprağın nemi:

Yağışlar ve toprağın nemi bir kaç yolla etkisini gösterir.

3-Çevre sıcaklığı:

Çevre sıcaklığı da etkisini bir kaç yolla gösterir.

4-Sonkonak populasyonunun yoğunluğu ve sonkonak çeşidi:

Arakonakların ideal yaşama alanlarına fazla sayıda hayvan sokulması konak parazit ilişkisini sıklaştırır. Gene böyle alanlara bu parazitlerin ideal sonkonakları olan küçük ruminantların sokulması enfeksiyon yoğunluğunu artırır.

5-Erişkin parazitlere karşı ilaç baskısı:

Sonkonaktaki parazit populasyonuna karşı yapılacak ilaç uygulamaları yörede enfeksiyon yoğunluğunu azaltır.

Bir yörede fasciolosis enfeksiyonunun epizootiyolojisi, yukarıda bahsedilen faktörler arasındaki karmaşık ilişkiye bağlıdır.

Fasciola Hepatica ‘nın Patogenezi

Fasciola Hepatica da karaciğer tahribi söz konusudur. Bu tahribat genç parazitler tarafından parankimada, olgun parazitler tarafından safra kanallarında meydana gelir. Patojenez, konağın bağışıklık durumuna, parazitin karaciğerdeki gelişme dönemlerine ve belirli bir sürede alınan metaserker sayısına göre değişir.

Fasciola Hepatica ‘nın Koyunlarda Patogenezi

Fasciola Hepatica hastalığında hayvanlarda bu parazite karşı iyi bir bağışıklık şekillenmez. Bu nedenle kısa sürede fazla sayıda metaserkerin alınması, karaciğer parankimasında şiddetli tahribata yol açar. Bu olay akut travmatik bir hepatitisten ibarettir. Bu durumda çok sayıda genç parazit parankimada göç eder ve parankima hücreleri tahrip olur. Bu göç sırasında parazitler damarları da parçalar, karaciğerde kanamalara neden olur ve arkalarında kan ile tünelcikler bırakırlar.

Daha sonra bu alanlar yangı hücreleri ile dolar. Bu kanamaların şiddetine göre hayvanda bir makrositik anemi oluşabilir. Bazı durumlarda aşırı kanamadan dolayı hayvan birdenbire ölebilir. Enfeksiyon daha az şiddetli olur ve hayvan yaşarsa bu alanlar fibrosis ile iyileşir. Enfeksiyonun buraya kadar olan kısmına akut fasciolosis denir. Parazitler daha sonra safra yollarına girer ve olgunlaşırlar.

Enfeksiyonun bundan sonraki dönemi kronik fasciolosistir. Kronik fasciolosis akut olayı atlatanlarda veya az sayıda metaserkerin alınması sonucu akut enfeksiyon tablosu gerçekleşmeden şekillenir. Parazitlerin üzerindeki dikenler safra kanalı epitelini sürekli irrite eder. Safra kanalları yangılaşır ve fibröz doku ile kalınlaşır. Safranın kıvamı koyulaşır ve safranın akışı yavaşlar.

Bu dönemde parazitler safra sıvısı ve safra kanalı epitelinin yanı sıra kan ile de beslendiklerinden dolayı hayvanda demir noksanlığına bağlı anemi şekillenir. Safra kanallarının yapısının bozulması, plasma proteinlerinin bu kanallar içine geçmesine ve bağırsaklar yoluyla dışarı atılmasına neden olur. Buna bağlı olarak da kanda albumin düzeyi düşer. Bu durum vücutta ödemlerin oluşmasına ve kilo kaybına neden olur.

Fasciola Hepatica ‘nın Sığırlarda Patogenezi

Bir yaşından küçük sığırlarda hastalık koyunlardaki gibi seyreder. Bir yaşından büyük ve daha önce bu parazitle karşılaşmış sığırlarda ise parazite karşı bir bağışıklık şekillenir.

Bu durumda:

Sonuç olarakkaraciğerde yerleşen parazit sayısı azalır. Bu nedenden dolayı hastalık bir yaşından büyük sığırlarda akut değil kronik seyreder. Bu hayvanlarda konakçı reaksiyonu fazla olduğundan parazitler safra kanalları içinde ölür.

Sığırlarda gerek bir yaşından küçüklerde ve gerekse bir yaşından büyük ve daha önce bu parazitle karşılaşmış olanlarda kronik dönemde koyunlardan farklı olarak safra kanallarının fibrosisini, kalsifikasyon izler.

Klinik Belirtiler ve Patolojik Lezyonlar

Akut fasciolosis

Çok fazla sayıda metaserker ile oluşan enfeksiyonlar perakut seyreder. Hayvanlar bir iki gün içinde klinik belirti göstermeden ölür. Bu gibi durumlarda nekropside karaciğer kapsülünün yırtıldığı, karın boşluğuna kan dolduğu (1-8 litre arası) görülür.

Normal akut seyirde ise klinik bulgular olarak hayvanlarda halsizlik, solunum güçlüğü, karın bölgesinin şişkinliği görülür. Karın bölgesi palpasyonda ağrılıdır. Karaciğerdeki hemorajinin büyüklüğüne göre değişen derecelerde anemi de görülebilir. Nekropside karın boşluğunda kanlı ve fibrinli bir sıvı vardır. Karaciğer büyümüş ve kanamalıdır. Yüzeyi (özellikle ventral lob) fibrinli bir zarla örtülüdür.

Kapsulası altında hematomlar görülebilir. Kesit yüzeyi genç erişkinlerin göç yollarından dolayı delik deşiktir. Bu yolların sonunda göç halindeki beyaz renkli genç erişkinler görülür.

Kronik fasciolosis

Klinik olarak hayvanlarda anemi, zayıflık, çene altı ödemi ve karın bölgesinin şişkinliği dikkati çeker.

Koyunlarda Çene Altı Ödem Makroskopik Görüntüsü

Hayvanlarda protein, karbonhidrat ve mineral madde metabolizmalarını bozarak verim kayıplarına (et, süt verimleri ve yapağı kalitesi) neden olur. Çok az parazitten ileri gelen subklinik enfeksiyonlarda sadece verim kayıpları ortaya çıkar.

Nekropside

Fasciola Hepatica enfeksiyonu sonucu hayvanlar zayıflamıştır. Karın boşluğunda asites görülür. Karaciğerin dış görünümü bozulmuştur. Sınırları düzensiz bir görünümdedir. Rengi açılmış, kıvamı sertleşmiş ve hacim olarak küçülmüştür. Safra kanalları kalınlaşmıştır. Safra kanalları etrafında ve parazitlerin göç yollarında fibrosis görülür. Safra kanalları ve safra kesesi içinde olgunlaşmış erişkin parazitler bulunur. Sığırlarda koyunlardan farklı olarak safra kanallarında kireçlenme vardır.

Tanı (Teşhis)

Fasciola Hepatica tanısında klinik belirtiler hava şartları ve yörede arakonakların varlığı tanıda yardımcı unsurlardır.

Akut fasciolosis’te: Akut enfeksiyonun tanısı esas olarak nekropside lezyonları ve göç halindeki beyaz renkli genç erişkinleri görmekle olur.

Ancak sığırlarda pratiğe indirgenmemiş olmakla birlikte karaciğerin parankim hücrelerinin parçalanması sonucu ortaya çıkan glutamat dehidrojenaz enzimlerinin kandaki düzeyinin saptanması ile de tanı yapılabilir. Birkaç hayvanın nekropsi yapılabilmesi açısından koyunlarda tanıyı koymak sığırlara göre daha kolaydır.

Kronik fasciolosis’te: Dışkıda yumurtaların görülmesiyle yapılır. Bu yumurtalar Paramphistomum yumurtaları ile karıştırılabilir. Ancak Paramphistomum yumurtaları daha büyük ve gri-beyaz renklidirler. Fasciola hepatica ve F.gigantica yumurtaları ise birbirlerinden ayırtedilemez. Dışkı yoklamasında sedimentasyon veya konsantre ZnSO4 çözeltisiyle flotasyon yöntemleri uygulanır. Ayrıca safra epitellerinin parçalanması sonucu ortaya çıkan gamaglutamik transpeptidaz enziminin kandaki düzeyinin saptanmasıyla da tanı yapılabilir.

Fasciola Hepatica ‘nın Tedavisi (Sağaltım)

Fasciolosis Tedavisi için mutlaka Veteriner Hekim ‘inize başvurun. Burada anlatılanlarla tedavi yapmaya çalışmayın. Sadece bilgi amaçlıdır.

Fasciolosis ‘e karşı sağaltım amacıyla kullanılan ilaçlar baskılayıcı olmayan (nonsupressif) olarak kullanılır. Bunun amacı kilinik belirtiler gösteren hayvanları tedavi etmek böylece verim kayıplarının önüne geçmektir. Bu parazite karşı kullanılan ilaçlardan carbon tetrachloride, hexachloroethane ve hexachlorophene oldukça eskidir. Bunlardan hexachlorophene ucuz ve nisbeten daha az toksik olması nedeniyle halen ülkemizde kullanılmaktadır. Son zamanlarda, toksisitesi az fakat antiparaziter etkisi yüksek olan ilaçlar kullanıma sunulmuştur.

Fasciolosis hepatica ‘nın sağaltımında kullanılan ilaçlar ve dozları aşağıda verilmiştir.

Koyunda ilaçlar:

Kimyasal madde Akut Kronik
Diamphenethide 80 mg/kg –
Triclabendazole 7,5 mg/kg 7,5 mg/kg
Rafoxanide – 5 mg/kg
Nitroxynil – 10 mg/kg
Oxyclosanide – 15 mg/kg
Niclofolan – 5 mg/kg
Brotianide – 10 mg/kg
Albendazole – 15 mg/kg
Hexachlorophene – 25 mg/kg
Netobimin – 20 mg/kg
Closantel – 10 mg/kg
Disophenol – 10 mg/kg
Clorsulon – 20 mg/kg

Sığırda ilaçlar:

Kimyasal madde Akut Kronik
Triclabendazole 10 mg/kg 10 mg/kg
Rafoxanide – 2,5 mg/kg
Nitroxynil – 10 mg/kg
Oxyclosanide – 10 mg/kg
Niclofolan – 3 mg/kg
Albendazole – 10 mg/kg
Netobimin – 20 mg/kg
Closantel – 2,5 mg/kg
Clorsulon – 7 mg/kg

Kontrol

Fasciolosis hepatica ’ın kontrolunda aşağıdaki üç nokta göz önüne alınmalıdır.

1-Arakonaklarla mücadele

Bunun için;

a-) Arakonakların yaşadığı yerlerin drenajı yapılarak bu alanlar kurutulur. Bu en kesin ve kalıcı bir metotdur.

b-) Arakonakları öldürmek için molluscisidler kullanılır. Bu yöntem ise geçici bir fayda sağlar. Bu amaçla kullanılan ilaçlar Niclosamide, Baylucide, bakırpentaklorfenat, bakır sülfat ve Frescon’dur. Ancak bu tip ilaçlar doğal yaşama zarar verebileceğinden kullanımında dikkatli olmak gerekir.

c-) Biyolojik mücadelede ortamdaki salyangozları yiyen kurbağa ve ördekler kullanılabilir.

2-Sonkonakta ilaç kullanımı

a-) Konakta erişkin parazite yönelik ilaç kullanımı:

Bu şekilde ilaçlama

b-) Konakta genç parazitlere karşı ilaç kullanmak: Bu ilaçlamada amaç konakları akut fasciolosis’in zararlı etkilerinden korumaktır.

Bu amaca yönelik olarak ilaçlama merada metaserkerin sayısının hastalığı başlatabilecek kritik sayıya ulaştığı zaman başlamalı ve risk süresi ortadan kalkana kadar 5-6 haftada bir ilaçlamaya devam edilmelidir.

Bir yörede gerek erişkinlere ve gerekse genç parazitlere yönelik ilaçların kullanım zamanları, o yörede yapılacak epizootiyolojik çalışmalar sonucu belirlenir. Bununla birlikte Kuzey Yarım Kürede olan Ülkemiz için genel olarak Eylül-Aralık arası parazitin genç şekillerine (akut fasciolosis ’e) karşı, kış aylarında ise erişkin parazitlere (kronik fasciolosis ‘e) karşı ilaçlama yapılması tavsiye edilebilir.

3-Sonkonakların enfekte alanlara girmesini engellemek

Bu sayede hayvanların enfeksiyon riski önlenebilir.

Fasciolosis ’in ekonomik önemi

Exit mobile version