Covid-19 Salgını ve Bağışıklık Sistemi

Covid-19 Salgını ve Bağışıklık Sistemi

Covid-19 Salgını ve Bağışıklık Sistemi

Covid-19 salgını ve bağışıklık sistemi iki aya yakın bir süredir Covid-19 salgını tüm dünyada toplumsal yaşamı derinden etkiledi, hatta azımsanmayacak sayıda can kaybına da neden oldu. Şu günlerde gerek dünyada gerekse Türkiye’de salgının gücünü kaybetmekte olduğuna dair somut işaretler var. Buna paralel olarak normalleşme önlemleri kademeli olarak uygulamaya konuluyor.

Belki bu yazıyı yazmakta geç kaldığımı düşünenler olabilir ama yazacaklarımın normalleşme sürecinde daha çok işe yarayacağını umuyorum. Baştan beri bulaşmada el hijyeninin ve sosyal mesafenin korunmasının önemli olduğu çokça söylendi. Ancak bağışıklık sisteminin güçlü tutulması konusuna fazlaca değinilmedi. Bu yazıda bağışıklık sistemi Covid-19 ilişkisini ve bu sistemi güçlendirmek için almamız gereken önlemleri ayrıntıya girmeden anlatmaya çalışacağım.

Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sistemimizi ülke sınırlarını korumakla yükümlü bir orduya benzetebiliriz. Ordudaki sınıflar gibi bağışıklık sisteminde de farklı işlevleri yerine getiren hücre gurupları vardır. Nasıl bir ülkede sınır kapıları varsa vücudumuzda da mikroorganizmaların girdiği kapılar vardır. Örneğin ağız, burun, genital organlar bu kapılar arasında sayılabilir. Bu kapıların girişlerinde tıpkı sınır kapılarındaki nöbetçi kulübeleri gibi lenf yumruları vardır. Boğazımızdaki ve kasıklarımızdaki lenf yumruları bu kapılardan giren mikroorganizmaları karşılamakta, yok etmeye çalışılmakta, güçleri yetmezse bağışıklık sisteminden yardım istemektedirler. Çok kısa bir süre içerisinde bağışık sistemi hücreleri olay yerine gelip duruma müdahale ederler ve etkeni zararsız hale getirirler. Bağışıklık sistemi sadece dış düşmanlara karşı değil iç düşmanlara karşı da etkilidir. Örneğin vücutta oluşan kanser hücreleri, toksinler, serbest radikaller bağışıklık sistem hücreleri tarafından yok edilirler. Vücudu oluşturan trilyonlarca temel (soma) hücre bağışıklık sistemine kayıtlıdır. Bunların dışında bağışıklık sistemine kayıtlı olmayan her türlü protein yapısındaki madde yabancı sayılır ve sistem tarafından devre dışı bırakılır. Covid-19 ’un etkeni de bir virüstür ve bağışıklık sistemi tarafından yok edilmeye çalışılır. Tek şart bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasıdır.

Bağışıklık Sistemini Zayıflatan Nedenler Nelerdir?

Bağışıklık sistemini zayıflatan birçok neden vardır. Bunların başında stres gelir. Stresi doğuran nedenler ise üzüntü, sıkıntı, korku ve kaygıdır. Bu bağlamda, televizyonlarda bilip bilmeden söylenen sözler insanlarda Covid-19 hastalığına karşı korku ve kaygı uyandırarak strese neden olmaktadır. Strese bağlı bağışıklık sistemi zayıflığının Covid-19 hastalığına yakalanma olasılığını %50 oranında artırdığı konunun gerçek sahibi bilim adamları tarafından ileri sürülmektedir. Nitekim Covid-19 ’dan ölüm vakalarını büyük oranda bağışıklık sisteminin zayıfladığı yaşlılarda ve kronik hastalığı bulunan insanlarda görülmektedir.

Çocuklarda bu hastalığın görülmemesinin nedeni de onların bağışıklık sistemlerinin taze ve güçlü olmasıdır. O nedenle özellikle stresi yöneten beynimizi sağlam tutmamız gerekir. Beynimizi sağlam tutmanın yolu mideden geçer. Midemizde bulunan milyarlarca faydalı bakterinin sindirimdeki ana işlevlerinin yanı sıra mutluluk hormonu seretonini üreterek beyine gönderdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu faydalı bakterilerin yaşam kaynağı ise probiyotiklerdir. Onun için, ev yoğurdu, ev turşusu, kefir gibi probiyotikleri özellikle içinde bulunduğumuz coronalı günlerde bol tüketmemiz gereklidir. Probiyotikler faydalı bakterilerimizi sağlıklı tutarak seretonin salgılanmasını artırır ve dolayısıyla stresi azaltır.

Bağışıklık sistemimizi zayıflatan diğer bir neden de sigaradır. Sigaranın içindeki nikotin bağışıklık sistemini, onun en büyük koruyucusu olan C-Vitaminini yıkılmamak suretiyle zayıflatır. Onun için mide sağlığını korumak için tüketilen probiyotikler ve sigaranın etkisi azaltmak için alınan bol C-Vitamini bağışıklık sistemini güçlü kalmasına neden olur. Nitekim Covid-19’a yakalanmış hastalara ilk önce C-Vitamini preparatları verilmektedir. En önemli C-Vitamini kaynağı bilindiği gibi narenciyedir. O halde mevsim meyveleri olan limon ve portakalı bol miktarda tüketmek gerekir. Narenciye dışında kivi, soğan-sarımsak, yeşil çay, zencefil, çekirdekli siyah kuru üzüm gibi gıda maddelerini tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirir.

Covid-19 Salgını ve Bağışıklık Sisteminde Sonuç

Sonuç olarak denilebilir ki, alacağımız diğer hijyen, maske ve sosyal mesafe önlemleri yanında bağışıklık sistemimizi güçlü tuttuğumuz taktirde Covid-19 hastalığına yakalanma ihtimali büyük ölçüde azalmaktadır.

Exit mobile version