Buzağılarda Enzootik Pneumoni, besi danalarında ve özellikle buzağılardaki görülen pnömonilerde en büyük problemlerdir.Tedavisinin inatçı olması nedeniyle büyük ekonomik kayıplara neden olur.
Birçok enfektif (Viral,bakteriyal,riketsiyal) ve non-enfektif(çevre şartları, bakım-besleme, immun sistem) nedenlerin oluşturduğu çok faktörlü bir hastalıktır..Enzootik pnömonide en önemli enfektif ajanlar Mycoplasma bovis başta olmak üzere, diğer Mycoplasmal etkenler, Pasteurella multocida, Manhaemina haemolytica, Bovine Herpesvirus,-1, Parainfluenza-3, Bovine respiratorik sinsityal virüs ve BVD virüsüdür.
Risk faktörlerine göz atacak olursak ;
– Buzağıların akciğer lizozim aktivitesinin ve fagositoz aktivitesinin düşük olması
– Farklı kaynaklardan ve yaştan hayvanların olması
– Büyük sürüler
– Nutrisyonel eksiklikler
– Pasif transfer yetmezliği ve yeteriz kolostrum alımı
-Sıkışıklık ve havalandırma yetersizliği
– Her türlü stres faktörleri
– Besiye alınan, sütten kesilen buzağılarda M. Bovis kaynaklı mastitisli ineklerin sürüde bulunması.
Genellikle 2-6 aylı buzağılarda görülür.
KLİNİK BULGULAR
Buzağılarda Enzootik Pneumoni, başlagıçta viral üst solunum yolu bulguları gözlenir :
– Seröz gözyaşı ve burun akıntısı
– Hafif veya orta derecede ateş
– Hafif depresyon
Bakteriyel komplikasyonları takiben klinik bulgular şiddetlenir !!!
Akut Olgularda
– Ani olarak başlayan şiddetli dispne, yüksek ateş (40-41 C°)
– Özellikle stres veya hareket ettirildiğinde kendisini belli eden belirgin bir kuru öksürük
– Mukopurulent nasal ve gözyaşı akıntısı,depresyon ve iştahta azalma
– Akciğerlerin auskültasyonunda ventral apikal ve kardiak loplarda sert bronşiel sesler
– Özellikle Pasteurella multocida veya Manhemia haemolytica devreye girdiğinde toksemi bulguları oluşur.
Kronik Olgularda
– Bilateral mukoprulent burun akıntısı
– İntermitant beden ısısı artışı
– Auskültasyonda kuru harhara, sürtünme ve ıslık sesleri
– Otitis, poliartritis, tenosynovitis ile birlikte seyredebilmesi
– Tutuk yürüyüş ve topallık
TEDAVİ
Buzağılarda Enzootik Pneumoni, öncelikle klinik prognoz belirlenmelidir. Kullanılacak antibakteriyeller doğru seçilmelidir.
Mycoplasmaların hücre duvarı olmadığı için penisilin, sefalosporin vb Betalaktam antibiyotikler etkisizdirler.
Mycoplasmalara etkili olabilen antibiyotikler ;
– Makrolitler ; tulatromisin, tilmikosin, tylosin, gamitromisin, spiramisin, tildiprosin
– Kinolonlar ; Enrofloksasin, Danofloksasin, Marbofloksasin
– Florfenikol
– Tetrasiklinler ; Oksitetrasiklin, Doksisilin
Bazı antibiyotiklerin sinerjik etkilerinden yararlanılıp kombinasyon yapılarak olumlu sonuçlar alınabilinir. Örneğin ; Tylosin (10 mg/kg) + Oksitetrasiklin (20 mg/kg) kombinasyonuna iyi sonuç alınabilinir.
Kombine antibakteriyel tedavileri Mycoplasmalar ile birlikte Pasteurella, Arcenobacter pyogenez ve Hemafilus somnus etkenlerini de kapsamalıdır. Bu amaçla birlikte Kinolonlarla birlikte sefalosporinler (sefquinom veya seftiofur) ya da Penisilinler kombine edilebilinir. Aynı şekilde Flofenikol ile tetrasiklinler veya makrolitler kombine edilebilinir.
Şiddetli dispne ve toksemi bulgularına sahip buzağılara yüksek ve tek doz dexamethazon (1-2 mg/kg) uygulanabilir.
Yangı ve toksemi bulgularına karşı NSAID kullanılabilir. Özellikle Fluniksin meglubin’in (1.1-2.2 mg/kg) toksin bağlayıcı özelliğinden dolayı kullanılması etkili olmaktadır.
Mukolitik olarak intratracheal asetil sistein tercih edilebilinir.