Birman Kedi Irkı ve Özellikleri

Birman kedi ırkı, Siyam’ın kürk rengi ve desenleri çok güzel ama tiz sesi sizin için pek hoş değilse, Birman sizin için ideal bir kedi olabilir. İnsanları çok seven ve odadan odaya takip eden uysal, sessiz bir kedidir. Birman kedi ırkı Siyamlar gibi yaptığınız her şeye dahil olmak isterler ama onlar kadar otoriter değildirler. Siyamların keçi gibi inatçı olduğu da göz önüne alınırsa Birmanlar için uslu ve pofuduk Siyamlar demek yanlış olmaz.

Birmanlar akıllı ve meraklı kedilerdir. Çevresini keşfetmeyi sever ve bu sırada bir yerlerde sıkışıp kaldığı veya arabaların üzerinde gezintiye çıktığını görmek çok olasıdır. Bu kediyle beraber yaşıyorsanız gözünüzün üstünde olmasında fayda vardır.

Mama verme ya da kanepede sarılma zamanının geldiğini hatırlatmak için size o çok hoş olan sesiyle seslenir. Kucaklanmaktan, sarılmaktan çok hoşlanır ve kollarınızda olduğunda, aynı tüylü bir bebek gibi kendini çok rahat hisseder.

Birman Kedi Irkının Tarihi

Asırlık efsaneye göre, saf beyaz kediler Burma (şimdi Myanmar) ülkesinin Budist tapınaklarında yaşıyordu ve ölen rahiplerin ruhlarını taşıdıklarına inanılıyordu. Bu tapınaklarda, ışıltılı safir gözlü altın bir heykelle temsil edilen dönüşüm tanrıçası Tsim-Kyan-Kse’ye tapılırdı. Tsim-Kyan-Kse’ye tapan Mun-Ha isimli bir rahip, Lao-Tsun tapınağında görev yapardı. Her akşam, tapınakta yaşayan 100 kutsal beyaz kediden biri olan Mun-Ha’nın sadık arkadaşı Sinh, altın heykelin önünde akşam duaları için Mun-Ha’ya katılırdı.

Bir gün, Siam’dan yağmacılar gelip tapınağı soymak için baskın düzenlediler ve Mun-Ha’yı vurdular. Mun-Ha ölmek üzereyken, Sinh patilerini Mun-ha’nın başına koydu ve yüzünü Tsim-Kyan-Kse heykeline çevirdi. Aniden, Sinh’in beyaz kürkü güzel bir altın rengine dönüştü. Yüzü, kuyruğu ve bacakları karardı ve gözleri sarıdan, derin safir mavisine dönüştü. Ancak Sinh’in patileri, Mun-Ha’nın saf ruhunun bir sembolü olarak beyaz kaldı. Ertesi sabah, tüm tapınak kedileri aynı dönüşümü geçirmişti. Sonraki yedi gün boyunca Sinh tüm yiyecekleri reddederek öldü ve Mun-Ha’nın ruhunu cennete taşıdı.

Burma’nın Kutsal Kedisi olarak da adlandırılan bu cinsin daha bilimsel olan hikayesi ise bir çift Birman kedisinin Fransa’ya geldiği 1919’da başlar. Bu kedi çiftiyle ilgili iki farklı anlatım vardır ve efsanede olduğu gibi, ikisi de belgelenemez.

İlki, yirminci yüzyılın başlarında tapınağa tekrar baskın yapıldığını iddia ediyor. İki Batılı, Auguste Pavie ve Binbaşı Gordon Russell, bazı rahiplerin ve kutsal kedilerinin Tibet’e kaçmasına yardım eder. Bu iki batılı 1919’da Fransa’ya döndüklerinde, minnettar kalan rahipler tarafından kendilerine bir çift Birman kedisi verilir.

İkinci ve daha az kahramanca olan anlatıda ise, Bay Vanderbilt adında bir kişi, Birman çiftini Lao-Tsun tapınağının hoşnutsuz bir hizmetçisinden satın aldı. Erkek kedi Maldapour, Fransa’ya yapılan okyanus yolculuğunda öldü, ancak dişi Sita, Maldapour’un yavrularına hamile olarak Fransa’ya geldi ve Birman ırkının Avrupa temeli oldu.

Cins gelişti ve 1925’te Birman, Fransa’da resmen tanındı. Fakat II. Dünya Savaşı sonrası kaosta cinsin nesli tükenme noktasına geldi. Birman ırkını yeniden çoğaltmak uzun yıllar aldı. Cinsi canlandırmak için kullanılan ırklar ise muhtemelen Persler, Siyamlar ve Ankara kedileridir. Ama uğraşlar sonuç verdi ve 1955’te cins eski ihtişamına kavuştu.

1959’da, ilk Birman kedisi çifti Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi ve 1967’de CFA, Birman’ı resmen kabul etti. O zamandan beri Birman, Kuzey Amerika’da gelişti ve popüler ve iyi bilinen bir cins haline geldi. Bugün en popüler uzun tüylü ırklardan biridir.

Birman Irkının Fiziksel Özellikleri

VÜCUT
Kaslı ama biraz da tıknaz vücut yapıları vardır.

KAFA
Kafaları geniş ve yuvarlak olup alın geriye doğru eğimlidir ve hafif dışbükeydir. Burun, başın büyüklüğü ile orantılı olarak orta uzunlukta ve genişliktedir. Gözlerin hemen altından başlar ve hafif dışbükey biçimdedir. Burun delikleri burun derisinin hemen altındadır. Yanaklar yuvarlaktır, çene güçlü ve iyi gelişmiştir.

KULAKLAR
Kulaklar orta uzunlukta, hemen hemen kulakların kafayla birleştiği nokta kadar geniştir. Uç kısımlar yuvarlak olup yanlara doğru eğiktir.

GÖZLER
Neredeyse yuvarlak olan, mavi ve çok tatlı ifadeli gözleri vardır. Gözlerin sadece dış köşeleri çok hafif yukarı eğiktir.

BACAKLAR VE PENÇELER
Bacaklar orta uzunlukta ve kalındır. Patiler büyük, yuvarlak olup yere sağlam basar. Ön patilerinde beş parmak arkalarda dört parmak vardır. Pati alt kısımları (yastıkçıklar) bazen pembe, bazen de koyu noktalar bulunduran pembe renktir.  

TÜY YAPILARI
Tüyleri orta uzunluktan uzuna değişim gösterir. İpeksi dokuludur ve boyun çevresinde daha yoğun olup yaka şeklindedir, karın kısmı da hafif kıvırcıktır. Çeşitli renklerde olabilir ancak çoğunlukla krem ve kahverengi renklere sahiptir. Burun ve yüz bölgesinde tüy renkleri koyulaşır ve bu koyulaşma kulaklara doğru devam eder. Bacaklarında, kuyruğunda ve kulaklarında da koyu renkli tüylerin hakimiyeti vardır. Doğan bebekler ise genelde bembeyaz olurlar.

Birman Irkının Bakım Gereksinimleri

Birmanların tüyleri uzundur ve kolay kolay matlaşmayan ipeksi bir dokuya sahiptir. Ölü tüyleri çıkarmak ve cilt yağlarını dağıtmak için haftalık olarak taranması gerekir. Kışlık tüylerini ilkbaharda döker, bu nedenle bu dönemde daha sık taramak iyi olacaktır.

Periodontal hastalıkları önlemek için dişlerini fırçalamak gerekir, bu aslında tüm kediler için genel bir durumdur. Günlük fırçalama en iyisidir, ancak haftalık fırçalama da hiç olmamasından iyidir. Tırnakları birkaç haftada bir kesmek gerekir. Herhangi bir akıntıyı önlemek ya da temizlemek için gözlerin köşelerini yumuşak, nemli bir bezle silmek gerekir. Her göz için bezin farklı alanını kullanırsak herhangi bir enfeksiyon bulaştırma durumunun da önüne geçmiş oluruz. Kulakları haftalık olarak kontrol edip, kirli görünüyorlarsa 50-50 oranında elma sirkesi ve ılık su karışımıyla nemlendirilmiş pamuk veya yumuşak bir bezle silmek gerekir. Pamuklu çubuk kullanmak kulak iç kısımlarına zarar verecektir.

Birman’ların da diğer tüm kediler gibi kum kabını tertemiz tutmak gerekir. Kediler her alanda hijyen konusunda çok titizdir ve temiz bir kum kabı da tüylerinin ve ayaklarının temiz kalmasına yardımcı olur.

Sokakta yaşamak zorunda olan diğer kedilerin hastalıklarından, köpek saldırılarından veya araba çarpması gibi istenmeyen durumlardan korumak için sürekli evde bakılması, yalnız dışarı çıkmasına izin vermemek iyi olacaktır. Ayrıca bu kedi fazlasıyla güzel olmasından dolayı çalınma riskiyle de karşı karşıya olacaktır.

Olası Sağlık Sorunları

Hem ırk hem de melez kediler, genetik olabilen çeşitli sağlık sorunlarına sahiptir. Tıpkı tüm insanların hastalıkları miras alma potansiyeline sahip olması gibi, tüm kediler de genetik sağlık sorunları geliştirme potansiyeline sahiptir. Irkın sağlık veya genetik problemleri olmadığını iddia eden herhangi bir yetiştirici ya yalan söylüyor ya da ırk hakkında bilgili değil.

Birman’ı etkileyebilecek başlıca sorunları sıralarsak:

• Tüysüz doğmalarına neden olan konjenital hipotrikoz ve enfeksiyon hatta ölüm riskinde artışa yol açan bir bağışıklık yetmezliği olan timüs aplazisine yatkınlıkları vardır. Neyse ki, görülme olasılığı nadirdir.
• Korneal dermoid, bir veya iki gözün kornea yüzeyinde (gözün şeffaf kısmı) deri ve/veya kıl bulunması. Cerrahi olarak düzeltilebilir.
• Merkezi sinir sisteminin ilerleyici bir dejeneratif hastalığı olan, arka uzuv zayıflığı ve koordine olmayan hareketler gibi belirtilerle kendini gösteren süngerimsi dejenerasyon.
• Bazı yavru kedilerde yaklaşık 10 günlükken titreme başlar ve yaklaşık 12 haftalık olana kadar sürer. Nedeni bilinmemektedir ve iyileşme kendiliğinden gerçekleşir.
• Kanda böbrek fonksiyon bozukluğunu gösterebilen veya göstermeyebilen olağandışı yüksek üre ve/veya kreatinin.

Çocuklar ve Diğer Evcil Hayvanlarla İlişkisi

Arkadaş canlısı ve gayet rahat olan Birmanlar, çocuklu aileler ve kedi dostu köpekler için mükemmel bir seçimdir. Kendisine kibar ve saygılı davranan çocuklardan gördüğü ilgiye bayılır. Hatta çocuklarla giydirme oynayabilir ya da bebek arabasıyla gezdirilmeye müsaade edebilir.

Sevimli mizacı sayesinde kedi dostu köpeklerle yaşamaktan da mutlu olur. En önemli nokta, birlikte geçinmeyi öğrenmelerini sağlamak için evcil hayvanları yavaş ve kontrollü olarak tanıştırmaktır.