Atların Günlük Mineral İhtiyaçları Nelerdir?. Tek tırnaklı kemiğinin yaklaşık % 35 ’i Ca ve % 16 ‘sı P ’dur. Kaliteli kemik gelişimi, atlarda, atletik amaçlara yönelik kullanıldıkları için diğer çiftlik hayvanı türlerinden çok daha kritiktir.
Rasyonda Ca ve P Mineralleri
Rasyondaki Ca ve P yetersizlikleri veya dengesizlikleri kemik gelişimini ve niteliğini etkileyebilir. Fosforun yüksek düzeyleri kalsiyumun emilimini bozabilir, bu nedenle rasyonun P yoğunluğu Ca yoğunluğunu aşmamalıdır. Tüm atlar rasyonlarında kalsiyum ve fosfora gereksinim duyarlar fakat gereksinimler (rasyonun yüzdesi olarak), büyüyen atlarda ve laktasyondaki kısraklarda en yüksektir. Ca ve P önerilerinde, Amerika Birleşik Devletleri ’nde yaygın olarak kullanılan at yemlerinde Ca ve fosforun yararlanılabilirliği (sindirilebilirliği) hesaba katılmıştır. Çoğu at yemlerinde Ca yararlanılabilirliği yaklaşık % 50 -70 ’tir. P yararlanılabilirliği ise yaklaşık % 35 – 45 ’tir. Alışılmamış yemler kullanıldığı zaman Ca veya P yararlanılabilirliğinde ki farklılıklar dikkate alınmalıdır. Örneğin; eğer özel bir yemde Ca yararlanılabilirliği yalnızca % 25 ise (%50 yerine), rasyondaki kalsiyumun toplam miktarı, yeterli kalsiyumun rasyondan emilebildiğinden emin olmak için artırılmalıdır.
Na, K ve Cl Mineralleri
Na, K ve Cl elektrolitler olarak işlev görür ve atların tüm sınıfları için esansiyel besin maddeleridir. Elektrolitlet; sıvı dengesini sürdürmede önemli bir rol oynar, sinir ve kas işlevleri için gereklidir. Elektrolitlerin görece yüksek miktarları terle kaybolabilir. Çoğu çalışmayan at, bir tuz bloğuna veya öğütülmüş tuza erişmeleri durumunda, gereksinimlerini karşılamak üzere yeterli Na ve Cl elde edeceklerdir. Kuru ot ve merada doğal olarak bulunan potasyum, atın gereksinimlerini karşılamak için genellikle yeterlidir. Egzersiz, laktasyon ve yüksek çevre sıcaklıkları elektrolit gereksinimlerini artırır. Elektrolit bakımından yetersiz atlarda, yem ve su tüketimindeki bir azalma gözlenebilir. Ayrıca, elektrolit yetersizliği bulunan atlar, ahır yüzeylerini yalama gibi alışılmamış davranışlar gösterebilirler. Çalışan atlarda elektrolit azalması, kas işlevi ve ısı dengesinin ayarlanmasını bozabilir.
İyot (I)
Atlar, diğer çiftlik hayvanlarının gereksinimi olan tüm minerallere gereksinim duyar. İyot, temel metabolizmayı düzenleyen tiroit hormonlarının oluşumu için gereklidir. Atlarda hem I yetersizliği, hem de I zehirlenmesi olguları bildirilmiştir. Alışılmış at yemlerinin I içeriği toprağın I içeriğinden etkilenebilir. Tuz blokları çoğunlukla küçük bir miktar I içerir. Su yosunu gibi bazı alışılmamış tek tırnaklı yem katkılarında I çok yüksek olabilir ve dikkatli kullanılmalıdır.
Demir (Fe)
Demir, vücutta oksijen taşınması ile ilgili olan hemoglobinin yapımında kullanılır. Tipik yem maddeleri, rasyon Fe gereksinimini çoğu kez karşılar. Örneğin, yonca kuru otu oldukça yüksek bir düzeyde (>200 mg/kg KM) Fe içerebilir. Tahıllar ve kaba yemlerde Fe yararlanılabilirliği düşük olabilir, fakat Fe yetersizlikleri ender olarak bildirilir. Kontrollü araştırma çalışmalarında ek demir katkısının atlara sağlanmasının yararlı olduğu gösterilememiştir; bununla birlikte, ağır eğitim sürdüren atlar için ek demir katkısı günümüzde de yaygın bir uygulamadır.
Bakır (Cu)
Bakır, kıkırdak doku oluşumu ve gelişimi ile ilgilidir ve bu yüzden büyüyen atlan Özel olarak ilgilendirir. Çeşitli çalışmalarda, düşük Cu içeren rasyonlar, büyüyen atlarda ortopedik hastalık gelişiminin görülme sıklığındaki bir artışla ilişkilendirilmiştir. Çoğu kaba yemde Cu düzeyi ve yararlanılabilirliği çok düşük (<10 ppm) olduğundan, ticari üretim için her kg KM ’sinde en az 20-30 mg bakır içeren yoğun yemlerle desteklenmesi yaygındır.
Çinko (Zn)
Kaba yemler Zn bakımından da düşük olabilir. Çinko vücutta çeşitli biyokimyasal işlemler için gereklidir ve Zn yetersizliği genç atlarda büyümede azalma ile sonuçlanır. Ticari olarak üretilen yoğun yemler genellikle ek Zn ile desteklemektedir.
Selenyum (Se)
Kuzey Amerika ’nın çoğu bölgesinde toprağın Se düzeyi düşüktür ve selenyumdan fakir olan yemler üretir. Selenyum yetersizliği taylarda miyopatiye yol açabilir ve E vitamini düşüklüğü ile şiddetlenebilir. Selenyum katkısı çoğunlukla gereklidir fakat yüksek selenyum tüketimi zehirli olabildiği için dikkatli yapılmalıdır. Kronik selenyum zehirlenmesinin belirtileri kaba kıl örtüsü, kıl dökülmesi ve tırnaklarda kırılmayı içermektedir.