Atlarda Borna Hastalığı (Yakın Doğu At Encephalomyelitis)

Atlarda Borna Hastalığı (Yakın Doğu At Encephalomyelitis)

Atlarda Borna Hastalığı (Yakın Doğu At Encephalomyelitis)

Atlarda Borna Hastalığı diğer bir isim olarak da Beyin enfeksiyonu ya da Yakın Doğu At Encefalomyelitisi olarak da bilinmektedir. Atlarda Borna hastalığı bir tür beyinde şekillenen enfeksiyonlardan biridir. Mikroskopik olarak, hastalık beyindeki sinir hücrelerinin iltihaplaması ile karakterizedir. Borna Disease Virus ‘e özgü antikorlar klinik olarak sağlıklı atlarda sıklıkla bulunur ve bu da atların enfekte olabileceği, ancak asemptomatik kaldığı sonucuna yol açar yani semptomlar gözükmeyebilir.

Atlarda Borna hastalığının nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, zarflı, negatif zincirli bir RNA yapısına sahip olan Arbovirus olduğu tesbit edilmiştir. Sinir sistemini etkiler ve sinirler yoluyla enfeksiyon bölgesinden yayılır. Borna virüsü, virüsün bulaşmasından üç gün sonra beyin ve beyin omurilik sıvısında ortaya çıkar. Virüs ayrıca tükürük ve meme bezlerinden ve burun mukozasından izole edilebilir.

Kuluçka süresi genellikle 2 ila 3 aydır. Motor ve duyusal fonksiyonlardaki davranış ve bozukluklardaki değişiklikler, hastalığın ilk göze çarpan belirtileridir. Hayvanlar koordinasyonu kaybeder, ciddi bir depresyondadır ve 1700 ‘lerin ortalarından itibaren veterinerlik literatüründe tarif edilen “üzgün at” tanımına uymaktadır. Borna hastalığı ilkbahar ve yaz başlarında daha yaygın gibi görünmektedir. Hastalık ilk olarak Almanya ‘nın Borna şehrinden görüldüğü için hastalık bu adla anılmaktadır.

Atlarda Borna Hastalığı Klinik Belirtileri

Klinik semptomlar özellikle genç atlarda daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu durum değişkenlik gösterebilir yani gençlerde derken olgun atlarda göstermez anlamında değildir.

Borna Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Şu anda, doğal enfeksiyon vakalarında Borna hastalığı virüsünün bulaşmasının, enfektif burun salgıları ve tükürük ile doğrudan temas yoluyla veya kontamine yiyecek ve su yoluyla gerçekleştiği bilinmektedir. Borna Disease Virus ‘un doğal konakçı aralığı coğrafi olarak geniştir ve geçmişte hafife alınmıştır. Şu anda, Borna Disease Virus ‘un konak aralığının büyük olasılıkla kenelerle taşınan bir enfeksiyon olduğu bilinmektedir. Yalnız diğer bir iddaa ise kuşlardan primatlara kadar tüm sıcakkanlı hayvanları içerdiğine söylenmektedir. Yaygın bir hastalık olmadığı için net olan bir durum olmadığı gözükse de keneler bu işin özü.

Yakın Doğu At Encephalomyelitis Hastalığından Nasıl Korunabiliriz?

Yakın Doğu At Encephalomyelitis için immünopatoloji için deneysel aşıların karışık sonuçları olmuştur. Bazı durumlarda, enfeksiyonun immünopatolojisi, bazı aşıların hastalığı şiddetlenmesine neden olmuştur, ancak son kanıtlar etkili aşılama olasılığını düşündürmektedir. Bazı ön araştırmalar, farelerin koruyucu aşılamasında başarıyı göstermesine rağmen, bu yazıda atlarla kullanım için herhangi bir maruziyet öncesi aşı geliştirilmemiştir. Aşının olmaması korunma bakımından atları zor durumda bırakmaktadır. Ama burada bizlerin yapabiliceği özellikle kenelerle mücadele edilmesidir. Kenelerin zaman takvimleri her ülkede farklı olmakla beraber gerekli zamanda koruyucu ilaçlar uygulanarak hastalıktan korunabiliriz.

Borna Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Sağaltım için mutlaka Hekim ‘inize başvurun. Burada yazılan tedaviler bilgi amaçlıdır. Burada verilen bilgilerle tedavi edilmeye çalışılan hastanın oluşabilecek olumsuz tüm sonuçlar için hiçbir sorumlukluk kabul edilmez.

Antiviral ilaç amantadine sulfate, Borna hastalığı virüsü için potansiyel bir tedavi olabilir. Yabani tip Borna Disease Virus replikasyonunu ve enfeksiyonun yayılmasını inhibe ettiği in vitro olarak gösterilmiştir. Hastalığın önlenmesinde olduğu gibi, başarılı tedavi stratejileri geliştirmek için çok fazla araştırmaya ihtiyaç vardır, çünkü şu anda ölüm oranı atlar için yüzde 60 ila 95 arasında değişmektedir ve hayatta kalan hayvanlar sıklıkla nörolojik olarak kalıcı olarak belirtiler bırakmaktadır.

Hastalığa yakalan atların sadece antiviral ile değil bunun yanında mutlaka destek tedavi olarak serum, vitamin ve mineral kullanılmalıdır. Bağışlıklık sistemini uyaracak ve destekleyecek ilaçlar kullanılmalıdır. Sekonder enfeksiyonların oluşmasını engellemek için dar spektrumlu olmayan geniş spektrumlu antibiyotikler de mutlaka reçetede olmalıdır.

Çeviri: Vet. Hek. Dursunali Şimşek

Exit mobile version